26 Aralık 2012 Çarşamba

Mark and the Bird

Mark and the Bird

In somewhere in London there was a man named Mark. One day, Mark was bored went to ride his bike. He saw a park and went there. He thought he should drink something and went to a cafe. He drank some water and took a bottle with him. When he went back home, he saw something flying in his room. It flew to kitchen and then to bathroom. Mark thought it was a bird and it lost its home. He dug a hole in the garden and made a trap. He did the trap and waited. When the bird came he shot the trap's rope and caught it. He smelt something funny and went near to the bird. He bled it and wrote a letter to a vet. Mark thought he broke bird's wings but when the vet came, he said it was all okay. Mark was very happy and never made a trap again.

New Year

    2012 was a good year for me because I went to U.S.A. I hope 2013 will be a wonderful year for me and you. I wish you a happy new year.

Best wishes
İdil Yazıcı
Metu Collage
Mersin


An Old Person

An Old Person

    Mr. Yazıcı lived in Kırklareli when he was a teenager. He lived with his family. He didn't have a TV in his house. He went to school. He went to Edirne High School. He did homework with his friends at the weekends. His favourite music was Turkish Folk music.



24 Aralık 2012 Pazartesi

Yaşlı Kadın

Yaşlı Kadın

    Kuraklıktan kurumakta olan bir meşe ağacıydım. Minik bir kasabanın tam ortasında idim. Bir de bir yaşlı kadın vardı. Beni her gün sulardı.
    Bir gün Ahmet Yalçın adında genç bir adam kasabamıza geldi. Bana su taşıyan kadını gördü. Ağır kovayı taşımaya yardım etmesini isteyip istemediğini sordu ama yaşlı kadın teşekkür edip yoluna devam etti. Ahmet onu takip etti ve su ile beni suladığını görünce çok şaşırdı. Kadına neden bunca yolu sadece beni sulamak için geldiğini sordu. Kadın ise '' Bu ağaç ben küçükken tek oyun alanımdı. Arkadaşlarımla hep burada oynardım. Kocam bana burada evlenme teklif etti. Bu ağaçta birçok anım var,'' diye cevap verdi. 
    Ertesi gün kadın yine bana su taşırken etrafımda çalışan işçileri görüp hemen yanıma koştu. İşçilere ne yaptıklarını sordu. Bir işçi, '' Ağaca zarar vermedik. sadece köklerine boru döşeyip bolca suladık,'' dedi. Yaşlı kadın çok sevindi ve gözü üzerinde '' Yalçın Tarım '' yazan kamyona ilişti. Çok mutlu olmuştu. İşçilere onları kimin yolladığını sordu ama işçiler bu kişinin ismini söylemediğini söylediler. İşleri bitince yaşlı kadın onlara çok teşekkür etti ve kamyonun arkasından el salladı.
    Artık çok mutluydu. Hala her gün yanıma geliyor ve benimle sohbet ediyordu. Ve beni hala seviyordu.

23 Aralık 2012 Pazar

Atatürk'e Mektup


Sevgili Ata’m
Öncelikle sana çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü sen olmasan ülkemizi hala padişahlar yönetiyor olurdu. Bu yüzden kızlar da okula gidemez, herkes istediğini giyemezdi. Sen zaten bunları biliyorsundur. Ama ben yine de söyleyeyim dedim çünkü bunlar çok önemli şeyler. Tabii ki yaptığın çok şey var ama şu anda hepsini yazamayacağım.
Yaptığın yeniliklerin hepsi çok güzel ama benim en sevdiğim cumhuriyeti ilan etmendi. Bu şekilde kararları halk verecekti. En sevdiğim yeniliğin bu olmasının nedeni, padişahlıkta kararları tek kişinin vermesi ve başkalarını hiç düşünmemesi. Eğer ülkemizi hala padişahlar yönetseydi şu anda bu mektubu yazamazdım.
Bu mektup güzel mi bilmiyorum ama anlatmaya çalıştığım şey, yaptığın herşey  için teşekkür ederim.
Sevgiler, İdil Yazıcı

Magic Life


MAGIC LIFE



            Bu fotoğrafta Can, Ilgın ve Ben Bodrum’da Magic Life Oteli’ndeyiz. Oraya 2010 yılının Ağustos ayında gittik.
            Buradaki gün hava güneşliydi ama çok bunaltıcı bir sıcak yoktu. Sabah erkenden denize gitmiştik. Önce biraz kumla oynayıp sonra denize girmiştik. Suya adlarımızı yazıp su savaşı yapıyorduk. Daha sonra yeniden kumla oynamıştık.
            Gerçekten çok eğlenmiştik ve hergün aynı şeyi yapmak istemiştik. Fakat gitme zamanı gelince de hiç itiraz etmemiştik.


Öğretmenime Mektup


ÖĞRETMENİME MEKTUP

            Sevgili Öğretmenim,
            Bugün okula gelemedim, çünkü hastaydım. Biliyorum dersi kaçırdım ama dün annemin sözünü dinlemeyip dışarı çıkınca üşütmüşüm.
            Eğer onu dinleseydim, şimdi evde oturup sıkılmazdım. Aslında ben de tamamen suçlu sayılmam. Çünkü olay şöyle oldu:
Hava çok soğuktu ve arkadaşlarım dışarıda top oynuyorlardı. Ben de oynamak istedim ve ödevimi hemen yapıp mutfağa koştum. Annem oradaydı. Anneme dışarıya çıkıp çıkamayacağımı sordum. Olmaz dedi. Ama ben oynamak istiyordum. Bu yüzden annem yemek yaparken gizlice dışarı çıktım. Arkadaşlarım çoktan evlerine dönmüşlerdi. Ben de belki biri çıkar da oynarım diye beklemeye başladım. Çok geçmeden annem beni yemeğe çağırdı. Odamda olduğumu sanıyordu. Ben de o görmeden içeri girdim. Fakat annem bir şeylerin ters  gittiğini anladı ve bana hemen bir sürü ilaç verdi. Yarın okula gidemezsin dedi ve beni hemen yatağıma yolladı.
            İşte bugün bu yüzden okulda değilim. Sonuç olarak sırf annemin sözünü dinlemediğim için üç gün boyunca yataktan çıkamayacağım. Yani artık kesinlikle annemin sözünden çıkmayacağım. Dersleri de kaçırmayacağım.
            Sevgiler, Mehmet

Mor Çiçek


MOR ÇİÇEK
            Bir zamanlar çok zengin bir aile varmış. Bu ailenin çok büyük ve görkemli bir bahçesi varmış. Bu bahçede çok güzel çiçekler ve ağaçlar varmış. Ama bir çiçek farklıymış. Bu çiçek mosmor ve çok güzel kokulu bir çiçekmiş. Herkes bu çiçeği çok sever, yanındaki arkadaşlarına hiç bakmazlarmış.
            Bir gün, bu mor çiçek arkadaşları için çok üzülmüş ve yavaş yavaş yapraklarını dökmeye başlamış. Son yaprağı da döküldüğünde, artık hiç güzel kokmuyor, hiç güzel görünmüyormuş. Fakat zengin aile çiçeği çok seviyormuş. Bu yüzden onu diğer çiçeklerin hemen ortasına gömmüşler. Yeniden çıkacağını ve yine güzel kokular yayacağını düşünmüşler.
            Fakat ne kadar bekleseler de çiçek çıkmamış. En sonunda o çiçeği unutmuş ve diğer çiçeklerle ilgilenmeye başlamışlar. Bunu anlayan güzel çiçek yeniden çıkmış ve aile bir daha onu diğer çiçeklerden ayırmamış.

2 Aralık 2012 Pazar

Güneş Enerjisi Maketi


Bu bir apartman maketi. Apartmanın üzerindeki güneş panelleri içinde su ısıtmaya ve elektrik üretmeye yarıyor.

17 Kasım 2012 Cumartesi

Kırağı Oluşumu

     Teneke kutuya buzları koyup bekledikten sonra kutunun etrafında küçük su damlacıkları oluştu. Bunun nedeni kutunun içinin soğuk, dışının ise sıcak olması. Havadaki su buharı tenekenin soğuk yüzeyi ile karşılaşınca yoğuşarak küçük su damlacıklarına dönüşüyor. Tuzu koyunca ise tuz buzu erittiği için tenekenin içi daha çok soğur ve tenekenin yüzeyindeki su damlacıkları donarak buz olunca kırağı oluşur.


               

13 Kasım 2012 Salı

Australia


Australia

Our Neighbours

OUR NEIGHBOURS


Our neighbours are called Mr. Çalıkoğlu and Mrs. Çalıkoğlu. Mr. Çalıkoğlu is a patient person and Mrs. Çalıkoğlu is an outgoing person. They are doctors. They have got two dogs. They have got one child. Her name is Ilgın. she is eleven years old. 



31 Ekim 2012 Çarşamba

My Best Friend

My Best Friend

My best friend is Ilgın. She is very funny. She is sometimes a little bit moody but she is friendly too. We like going to cinema together. I like going to her house. She likes going out because she is outgoing and she is interested in music. She is not interested in sports but she can play tennis very well.



10 Ekim 2012 Çarşamba

About me

About Me!

Hello my name is İdil. I'm eleven. I can speak Turkish and English. I'm from Mersin, Turkey. My mom's from Aydın and my dad's from İstanbul. I'm into reading. I'm interested in Computer games but I'm not interested in fashion.

Das bin ich

das bin ich